20 Temmuz 2012 Cuma

99 francs (2007) - Jan Kounen


Kişilerin ekonomik olarak sömürüsünün en önemli dinamiği hiç kuşkusuz reklamdır. Bir yalanı; belki bir olmayanı sanki doğruymuşçasına ya da varmışçasına pazarlayan şey reklamdır. Bilirsiniz iktisat veya ekonomi derslerinde çok söylenen bir cümle vardır: “İnsan ihtiyaçları sınırsızdır” diye. Kapitalist ekonomik sömürünün beyin yıkama cümlelerinden biri olduğu kuşku gö
türmez bu cümlenin öncelikle bu işi yapmak isteyenlerin okuduğu bir bölümde ifşa edilmiş olması, bu beyin yıkamanın en önemli noktasıdır. Oysaki durum bundan biraz daha farklı olabilir.
İnsanın ihtiyaçları vardır elbet, peki olmayan ihtiyaçların sanki varmışçasına hissedilmesinin açıklaması nerededir? Bu önemli bir sorudur, çünkü kapitalizmin ana damarı bu histedir. Örneğin 100-150 TL arasında bir Polaroid bir güneş gözlüğü alınabiliyorken neden üzerinde DG ya da Vitton yazan bir gözlüğe 500-600 hatta 1000 tl verilebilmektedir? İhtiyaç dediğimiz güneş gözlüğü hangi noktadan sonra ihtiyacın dışında bir markalı fiyat saçmalığına dönüşür? Bu gibi soruların sorulabilmesi önemlidir; çünkü sistem bize bunun aksini söylemeye çalışmaktadır.
Kalite gibi, niceliksel ve de niteliksel olarak hesaplanabilecek olan bir nesne hangi noktadan sonra paraya, markaya ve dilimize doladığımız halde ne olduğu bir türlü anlamak için çaba sarf etmediğimiz “Kaliteli” olana endekslenir ve de biz bunu yutarız?
Filmin bu gibi sorulara cevap verme gibi bir amacı yok elbet; daha çok içerden bir kişinin kendi parasını kazandığı sisteme bir eleştirisi görünümdedir film. Ancak sorgulamayı seven bir izleyici bu filmin içersinde birçok cevap bulabilir, kanımca…

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10150992710678929&set=o.285196264847327&type=1&theater

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder