Tek kelimeyle muazzam bir film. Bulaşıkları yıkayan, yemek yapan, komşusunun çocuğu ile ilgilenen, para karşılığı erkeklerle birlikte olan, oğlunu karşılayan, onunla yemek yiyen, garip ve zorlama bir şekilde sohbet eden ve bunu her gün ama her gün tekrarlayan bir kadın. Filmde bir kadının 3 gününü izliyoruz neredeyse tam
zamanlı olarak. Günlük rutini takip etmek insana daral getiriyor tam
anlamıyla. Bu filmin değil, takdir edersiniz ki kadının hayatının
sıkıcılığından kaynaklı bir durum. O da sonunda buna isyan ediyor ama
bunu öyle bir şekilde yapıyor ki içiniz acıyor. Zararı -bir başkasının
yanında- esas olarak yine kendisine veriyor.
Çok da fazla bir şey yazmak içimden de gelmiyor. Onun yerine Ayşe Özek Karasu'nun şu sözlerini paylaşayım; "SIMONE de Beauvoir'a göre temizlik, erkek egemen düzenin kadınlara karşı kurduğu kahpece bir kumpastı. Amaç, kadını iş hayatından ve ev dışındaki güçlü dünyadan uzak tutarak düzenin tek efendisi olmaktı. Beauvoir ve diğer tüm feministlere göre, ev işi kadını alçaltan bir eylemdi."
Mutlaka görün, çok etkilenecek ve çok seveceksiniz bu filmi.
Çok da fazla bir şey yazmak içimden de gelmiyor. Onun yerine Ayşe Özek Karasu'nun şu sözlerini paylaşayım; "SIMONE de Beauvoir'a göre temizlik, erkek egemen düzenin kadınlara karşı kurduğu kahpece bir kumpastı. Amaç, kadını iş hayatından ve ev dışındaki güçlü dünyadan uzak tutarak düzenin tek efendisi olmaktı. Beauvoir ve diğer tüm feministlere göre, ev işi kadını alçaltan bir eylemdi."
Mutlaka görün, çok etkilenecek ve çok seveceksiniz bu filmi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder