7 Aralık 2012 Cuma

Carmen (2003) - Vicente Aranda

 
Beş günden beri izlediğin VINCENTE ARANDA serisinin son filmi….Her filminde izleyiciyi ayrı şaşkınlıklara uğratan Aranda, Carmen’de de bu özelliğini çok iyi sürdürüyor. Carmen için ne La Pasion Turca’da olduğu gibi kötü bir film, ne Libertarias ve Celos’ta olduğu gibi çok başarılı bir film demek mümkün değil. Ama beyazperdeye aktarılan veya tiyatroda ve operada sahnelenen Carmen yapımları arasında PROSPER MERIMEE’nin romanına en sadık kalınarak uyarlanmış yapıt demek olası… Sevgili Gülay’ın benim Aranda ile ilgili yazıma yaptığı ve Kaya Özkaracalar’dan aktardığı “çok az sinemacı, aşk ve ölüm arasında, ihtiras dolayımıyla tesis edilen ilişkiyi onun gibi son raddeye kadar tasvir edebilmiştir” yorumunun CARMEN filmi için de geçerli olduğunu söylemek gerekir. Aslında Carmen zaten Merimee’nin yazdığı otantik şekliyle de aşk-ihtiras ve ölüm romanı…
Aranda, belki konuya yeni bir katkı sağlamamış ama, 1830’ların görünümünü yansıtan muhteşem Sevilla ve Cordoba manzaraları ve erotik görüntüleri ile görselliği oldukça yukarılara taşımış.

Carmen rolünde Paz Vega, Basklı Jose rolünde ise Leonardo Sbaraglia son derece başarılı…
“Çok az sinemacı, aşk ve ölüm arasında, ihtiras dolayımıyla tesis edilen ilişkiyi onun gibi son raddeye kadar tasvir edebilmiştir” yorumuna dönecek olursak, Aranda mı Carmen’i sinemalaştırdı, yoksa Carmen mi Aranda’ ya “ cuk” diye uydu sorusunu sormak gerekir… Tüm bildik konusuna karşın her ne kadar Carlos Saura kadar başarılı olmasa da Vicente Aranda’nın Carmen’i de izlenmeyi sonuna kadar hak ediyor…
https://www.facebook.com/groups/285196264847327/permalink/503260889707529/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder