Carmen (2003) - Vicente Aranda
Beş
günden beri izlediğin VINCENTE ARANDA serisinin son filmi….Her filminde
izleyiciyi ayrı şaşkınlıklara uğratan Aranda, Carmen’de de bu
özelliğini çok iyi sürdürüyor. Carmen için ne La Pasion Turca’da olduğu
gibi kötü bir film, ne Libertarias ve Celos’ta olduğu gibi çok başarılı
bir film demek mümkün değil. Ama beyazperdeye aktarılan veya
tiyatroda ve operada sahnelenen Carmen yapımları arasında PROSPER
MERIMEE’nin romanına en sadık kalınarak uyarlanmış yapıt demek olası…
Sevgili Gülay’ın benim Aranda ile ilgili yazıma yaptığı ve Kaya
Özkaracalar’dan aktardığı “çok az sinemacı, aşk ve ölüm arasında,
ihtiras dolayımıyla tesis edilen ilişkiyi onun gibi son raddeye kadar
tasvir edebilmiştir” yorumunun CARMEN filmi için de geçerli olduğunu
söylemek gerekir. Aslında Carmen zaten Merimee’nin yazdığı otantik
şekliyle de aşk-ihtiras ve ölüm romanı…
Aranda, belki konuya yeni
bir katkı sağlamamış ama, 1830’ların görünümünü yansıtan muhteşem
Sevilla ve Cordoba manzaraları ve erotik görüntüleri ile görselliği
oldukça yukarılara taşımış.
Carmen rolünde Paz Vega, Basklı Jose rolünde ise Leonardo Sbaraglia son derece başarılı…
“Çok az sinemacı, aşk ve ölüm arasında, ihtiras dolayımıyla tesis
edilen ilişkiyi onun gibi son raddeye kadar tasvir edebilmiştir”
yorumuna dönecek olursak, Aranda mı Carmen’i sinemalaştırdı, yoksa
Carmen mi Aranda’ ya “ cuk” diye uydu sorusunu sormak gerekir… Tüm
bildik konusuna karşın her ne kadar Carlos Saura kadar başarılı olmasa
da Vicente Aranda’nın Carmen’i de izlenmeyi sonuna kadar hak ediyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder