İlk olarak hemen ama
hemen belirtmeliyim ki, kurgusu ve sonuç olarak seyri bu kadar güzel
olan bir filmi her zaman bulmak kolay değil. O kadar incelikli ve
dikkatle hazırlanmış olan hikayenin senaristleri olan, Don McKellar ve
François Girard'ı ve bu senaryonun hakkını vermiş yönetmeni yine François
Girard'ı gönülden tebrik ederim. Bir keman hakkında böylesine vurucu
bir film ortaya çıkarmak, ancak bir sinema dehasının yapabileceği bir
şey olsa gerek. Filmde dinleyeceğiniz müzikler ise, sizi bir kat daha büyülüyor.
Kanada, İtalya ve
İngiltere ortak yapımı olan ''Le Violon Rouge'', 1998 yılında çevrilmiş.
Filmin o kadar çok baş rol oyuncusu var ki yazarak bitirmek gereksiz
olur kanaatindeyim. Ancak bu oyuncularının işlerini hakkıyla yaptığını
da belirtmek gerekiyor. Her biri bu güzelim kurguyu anlatmak için en
güzel şekilde oynamışlar.
17. yy da İtalya'da
keman yapım ustası olan Nicolo Bussotti'nin doğmak üzere olan çocuğu
için yaptığı keman ile başlar film. Ve bundan sonra ki asıl hikaye
kemanın üç asra yayılan tarihsel gizemli yolculuğunu anlatır. Kemana
sahip olan kişinin hayatına olan farklı etkileri ile birlikte, yaşanan
devrin tarihsel vurguları da, çok güzel bir ustalıkla işlenmiş.
Detaylara gösterilen önemi şuradan anlamak mümkün; keman hangi ülkenin
insanına aitse, konuşmalarda o ülke veya toplumun orijinal dili ile
devam eder. Daha bir çok detay olmasına rağmen, bunları yazmaktan
özellikle kaçınmamın sebebi, filmin seyir etkisini sizin elinizden almak
istemememden dolayıdır. Çünkü ''olmaz böyle şey'' dedirtecek unsurlar
filmin bir başka güzelliği.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder