Bigger Than Life / Tehlikeli Arzular (1956) - Stephen Ray
Sevecen,
müşfik, işinden ve ailesinden başka bir şey düşünmeyen bir ilkokul
öğretmeni olan Ed Avery ciddi bir damar rahatsızlığına yakalanmıştır ve
hastalığının tek tedavisi o dönemler yeni ortaya çıkmış ve kimilerince
"mucize ilaç" olarak adlandırılan kortizon ile mümkündür. Aksi takdirde
Ed bir sene içinde acılar içinde kıvranarak ölecektir. Doktorlar
kendisini kortizonun dozu ve kullanımı konusunda açıkça uyarmışlardır.
Hastaneden ayrılan, evine ve işine geri dönen Ed önceleri "Öfori" yani
kaynağı belirsiz bir mutluluk hali içindedir. Aşırı derecede sevinçlidir
ve bütçesinin karşılayamayacağı alışverişler yapar, bir anlamda para
savurmaya başlar. Okulda velilerin bir araya geldiği bir toplantıda
özgür düşüncenin bir saçmalık olduğundan, çocukluğun tedavi edilmesi
gereken bir hastalık olduğundan dem vurur ve kendilerinin öğretmenler
olaral bu işle meşgul olduğunu söyler. Çocuğu ile başlarda iyi anlaşıyor
olsa da hastalığı durdurmak için kullandığı kortizonun etkisi
ilerledikçe onu da ciddi anlamda baskı altına almaya ve ona bir anlamda
eziyet etmeye başlayacaktır.
Megaloman, kendini beğenmiş, har
vurup harman savuran, arkadaşlarına anlamsız biçimde saldıran, karısını
durmaksızın aşağılan çekilmez, aksi, lanet birine dönüşmüştür.
Kendisinde bu sorunları hissettiği anlarda kortizona yüklenir ve bu da
işleri ancak daha kötü yapacaktır. Günün birinde oldukça zararlı bir hal
alan bu durum bir aile faciasına yol açacakken Ed son anda bir arkadaşı
tarafından durdurulur.
Amerika'da II. Dünya Savaşından sonra
gelişmekte olan "Suburbanization" ya da altkentleşme / banliyöleşme
olgusunu duvardan duvara çarpan, orta sınıf aile yargılarını sallayan,
baba otoritesini ve bunun üzerinden disiplin olgusunu sorgulayan çok
yönlü, çok katmanlı ve muazzam derecede etkileyici bir eserle karşı
karşıyayız. François Truffaut ve Jean Luc Godard gibi iki isim filmi en
etkileyici buldukları filmler arasında göstermişler. İlk çıktığı anda
gişe başarısızlığı yaşamış ama daha sonra eleştirmenler tarafından yere
göğe sığdırılamamış ve sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri olarak
pek çok listede kendine yer bulmuş.
Mutlaka izleyin, kesinlikle çok etkilenecek ve bayılacaksınız diyerek noktalıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder